Great Place To Work® Sertifikası sahibi organizasyonların değerlendirmeye dahil olduğu listede, çalışan sayısına göre beş kategoride 40 organizasyon yer aldı. 10-99 Çalışan Sayısı Kategorisi’nde Plan-S birinci olurken; 100-249 Çalışan Sayısı Kategorisi’nin birincisi Lansinoh oldu. Teknasyon’un 250-499 Çalışan Sayısı Kategorisi birincisiyken, Akra Hotels ise 500-999 Çalışan Sayısı Kategori’nde birinci sırada yer aldı. Binden fazla çalışana sahip organizasyonlar kategorisi birincisiyse DHL Supply Chain oldu.
Listenin analiz sürecindeki verilere bakıldığında, geçtiğimiz yıl olduğu gibi 2023 yılında da çalışan kadınların halen pek çok olumsuz koşulla mücadele ettiği görülüyor. 2023 yılında farklı STK’lar tarafından gerçekleştirilen araştırmaların da gösterdiği gibi, Türkiye hala fırsat ve cinsiyet eşitliği konusunda arzu edilen noktaya ulaşamadı. Kadınların çalışma hayatına katılımı ev içi sorumluluklar nedeniyle engellenirken çalışan kadınların büyük bir çoğunluğu bu sorumluluklar nedeniyle işlerine ve kariyerlerine tümüyle odaklanamıyorlar. Best Workplaces for Women Listesi’nde yer alan Great Place To Work® Sertifikası sahibi organizasyonlar, bu gibi pek çok alanda kadın çalışanları için fark yarattıklarını gösterdiler.
Gelişmişlik düzeyi göstergesi
Great Place To Work® CEO’su Eyüp Toprak, kadınların en temel hakkı olan çalışma hakkına ulaşmadaki zorlukların hala sürdüğüne dikkat çekerek, “TÜİK verilerine göre Mart 2023 itibarıyla Türkiye’de çalışma yaşında 32 milyon 957 bin kadın bulunuyor ve bu kadınların yalnızca 11 milyon 752 bini çalışıyor. Türkiye’de toplam istihdama katılma oranı yüzde 53,6 ve kadınlarda bu oran sadece 35,7. Ve ne yazıktır ki çalışan kadınlar da çalışma hayatında eşit ücretleme, işyerinde yükselme, işyerinde ayrımcı politikalara maruz kalma veya eğitim olanaklarından yoksun kalma gibi mağduriyetleri hala yaşamaya devam ediyorlar. Kadınların toplum içindeki konumu, ülkeler için gelişmişlik düzeyi göstergesi olduğu unutulmamalı. Zira kadın ve erkek eşitliğini içselleştirmiş ve bunun gereğini yapmış toplumların sürdürülebilir kalkınmanın, refahın ve demokrasinin ön koşulunu yerine getirmiş olacakları artık su götürmez bir gerçek. Bunun için de hem kadın hem de erkek çalışanlar için değer, takdir ve katılım gibi konu başlıkları, yönetici ajandalarının en başında yer almalı” dedi.
Hakkaniyet ve saygı
Best Workplaces for Women listesinin hazırlanması sürecinde Great Place To Work®’ün, çalışanların mevcut işyerlerindeki deneyimine odaklanan Trust Index anketi verilerine bakıldığında, standart şirketlerde özellikle hakkaniyet ve saygı başlıklarında olumlu yanıt oranının düşük olduğu gözlemlendi.
Örneğin “Özel ve benzeri olmayan sosyal olanak ve yan haklarımız bulunmaktadır” sorusuna verilen olumlu yanıt oranı liste şirketlerinde yüzde 70’ken standart şirketlerde bu oran sadece yüzde 60’ta kaldı. Standart şirketler, hakkaniyet noktasına işaret eden “Bu işyerinde çalışanlara yaptıkları işe uygun ücret ödenmektedir”, “Şirket kazancının bana uygun şekilde yansıdığını düşünüyorum” ve “En çok hak eden çalışanlar yükselmektedir” sorularına verilen olumlu yanıt oranının yüzde 50’nin altında kaldığı görülüyor. Standart şirketlerde “Burada herkesin fark edilme ve takdir edilme imkanı bulunmaktadır” sorusuna verilen olumlu yanıt oranıysa sadece yüzde 60.
FIRSAT EŞİTLİĞİYLE GÜÇLENİYORUZ!
Eşit değerde işe eşit ücret prensibi, Birleşmiş Milletler’in Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları kapsamına alınarak 2030 yılına kadar hayata geçirilmesi gereken önceliklerden biri olarak kabul edildi. Bu prensibin hızlı ve etkili biçimde hayata geçmesi için Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) ve Birleşmiş Milletler Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Kadının Güçlenmesi Birimi’nin (UN Women) de aralarında olduğu birçok uzman kuruluşun katılımıyla “Uluslararası Eşit Ücret Koalisyonu” (EPIC) kuruldu. 2020 yılında ise, küresel düzeyde farkındalığı ve iş birliğini artırmak üzere 18 Eylül Uluslararası Eşit Ücret Günü olarak belirlendi. Kadının iş gücüne katılımı ve toplumsal cinsiyet eşitliği konularında uzun yıllardır çalışmalar yürüten Anadolu Efes, eşit ücret politikasını ve fırsat eşitliğini odağına alıyor. Daha adil ve sürdürülebilir bir dünya için herkesin bir rolü olduğunu ifade eden Anadolu Efes Grup İnsan Kaynakları Direktörü Banu Artüz, konuyla ilgili şunları paylaştı:
“Biz her yıl Uluslararası Eşit Ücret Günü’nde eşit işe eşit ücret konusuna dikkat çekerek ülke çapında farkındalık yaratmayı amaçlıyoruz. Anadolu Efes olarak, 2030 sürdürülebilirlik hedeflerimizde belirlediğimiz üç ana odak alanımızdan biri ‘fırsat eşitliğiyle güçlenmek’. Bu konuda her birimizin bir rolü olduğuna inanarak, altı farklı ülkeden 8 binin üzerindeki çalışanımıza iş ortamı ve insan kaynakları süreçlerinde fırsat eşitliği sunuyor, yaklaşımımızda çeşitliliği ve kapsayıcılığı temel alıyoruz. Bu alandaki çalışmalarımızla FMCG sektöründe İş’te Eşit Kadın Sertifikası’nı alan ilk şirket olduk. Bununla birlikte son iki yıldır ‘eşit işe eşit ücret’ ilkesi ile çalıştığımız bağımsız güvence beyanı alarak ayrıca doğrulatıyoruz ve bu konuda her sene doğrulama alacağımıza söz veriyoruz.”
HAZIRLAYAN: PINAR AKTAŞ [email protected]