Kanseri tedavi edecek mucizevi bir ürün yok!

Türk Üroonkoloji Derneği tarafından bu yıl 16’ncısı düzenlenen Üroonkoloji Kongresi’nde ürolojik kanserler tüm yönleriyle ele alındı.

Türk Üroonkoloji Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. İlker Tinay, prostat kanseriyle ilgili önemli bilgiler paylaştı ve kanseri önleyip, iyileştirdikleri iddiasıyla internet ya da bazı televizyon kanalları üzerinden satılan ürünlerle ilgili önemli uyarılar yaptı. İşte açıklamaları:

ŞİKAYETİNİZ OLMADAN DOKTORA GİDİN

Ailede bir ya da daha fazla bireyde prostat kanseri ya da meme kanseri öyküsü varsa, o hastalarda 40 yaşından itibaren senede bir defa prostat kontrolünden geçmeleri önemlidir. Kanserlerin tamamında hastalık ileriye gitmeden bir belirti olmuyor. ‘Benim bir şeyim yok, niye doktora gideyim’ mantığı doğru değil. Kişinin hiçbir şikayeti olmasa bile kontrolden geçmesi önemlidir.

ALTERNATİF TEDAVİLERDEN KAÇININ

Alternatif tedaviler Türkiye’de sıkıntılı konulardan biri. İnsanlara internet ya da televizyon üzerinden birtakım şeyler satılıyor. Kanser hastaları yapı itibariyle bir travma geçirdikleri için, hastalıklarından kurtulmak adına onları yönlendirebilecek tüm ümitlerin üzerine atlıyor. Bugün için hiçbir besin, hiçbir bitkisel ürün kanseri tedavi etmeye yaramıyor, kanserin ortaya çıkmasını da engellemiyor. Ancak bu tiyatro ya da sirk devam ediyor, insanlar zarar görüyor. Bazı hastalar tamamen bu alternatif tedavilere yöneliyor. Bize başvurduklarında da bitkisel ürünler kullandıklarını söylemiyorlar. Bize öyle hastalar geliyor ki bu tür ürünleri kullanıp tedavilerini aksattıkları için karaciğer ve böbreği zarara uğramış oluyor. Özetle hastalar bu tuzaklara düşmesin. Çünkü hem sağlıklarından olur hem de maddi zarar görürler. Bunlardan kaçınılmalı, hekimlerin önerileri doğrultusunda tedaviye devam edilmelidir. Kanser tedavisi gören hastaların düzgün beslenmenin yanında, dışarı çıkıp yürüyüş ve kültür-fizik hareketleri yapması da önemlidir.

Likit biyopsiyle prostat kanseri teşhisi konur mu?


Kanda dolaşan tümör hücreleri, ana tümörden kaynaklanan ve dolaşım sistemine karışarak kanserlerin vücudun başka yerlerine ulaşmasına ya da diğer bir isimle metastaza sebep olan hücrelerdir. Bu hücrelerin belli tekniklerle hastadan alınan kanda saptanması işlemi likit biyopsi olarak adlandırılıyor. Kanda dolaşan tümör hücrelerinin hastaların tanı ve tedavisinde kullanılması diğer kanserlerde olduğu gibi ürolojik kanserlerde de güncel bir çalışma konusu olduğunu belirten Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Medikal Onkoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Erman da, “Prostat kanseri ve mesane kanseri bu açıdan en çok çalışma yapılan kanserler olsa da, bugün için günümüzde henüz bu teknikle tanı ve tedavi yöntemleri rutin kullanıma girmemiştir. Prostat kanserinin kesin tanısı prostat biyopsisi ile konulur” diye konuştu.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir